Türk Patent ve Marka Kurumunca 24 ürünü tescillenen Hatay’dan, 6 Şubat depremlerinin yaşandığı 2023’te 52 ürünün daha coğrafi işaret alması için başvuruda bulunuldu.
UNESCO’nun gastronomi alanındaki “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda yer alan Hatay’ın başta zengin mutfağıyla “marka şehir” olması için çalışmalar devam ediyor.
Köklü mutfak kültürüne sahip kentin 24 tescilli ürününün sayısının artırılması için Vali Mustafa Masatlı öncülüğünde girişimlerde bulunuldu.
Humus, bakla, Hatay döneri, katıklı ve ıspanaklı ekmek, Antakya simidi, külçe ve tepsi kebabı gibi 52 ürünün daha coğrafi işaret tesciline kavuşması için Türk Patent ve Marka Kurumuna 2023’te başvuru yapıldı.
Hatay, 2023’te Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret için en çok başvuru yapan il oldu.
Ürünlerle ilgili Türk Patent ve Marka Kurumunun incelemesi sürüyor.
Tescil çalışmaları depremin yaralarının sarılmasına katkı sunacak
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, AA muhabirine, Hatay’ın tarihsel yapısı itibarıyla ülkenin kadim şehirlerinin başında geldiğini söyledi.
Tarihten kültüre, inançtan gastronomiye kadar tüm zenginlikleri bünyesinde toplayan Hatay’ı “marka şehir” yapma hedefinde önemli adımlar attıklarını ve bunlardan birisinin de kentin önemli ürünlerine coğrafi işaret alınması olduğunu belirten Masatlı, şöyle devam etti:
“Hatay Valiliği olarak deprem sonrası göreve geldiğimizden bu yana ilimizin marka değerini yükseltmek adına Valiliğimiz adına toplamda 52 ürünümüzün coğrafi işaretleme başvurusunu gerçekleştirdik. Depremde büyük yaralar alan ilimizin yeniden ihya ve inşa çalışmaları yürütürken attığımız adımlardan birisi de budur. Hatay’ın hep depremle ilgili konularla bahsi geçti. Tabii bu çalışmalar biraz daha farklı bir alanda ve bize farklı bir motivasyon ve moral sağlıyor. Bu çalışma, 6 Şubat depremlerinden sonraki iyileşme sürecimizde şehrimize gerçekten çok katkı sunacaktır.”
Başvurusunu yaptıkları 52 ürünle Türk Patent ve Marka Kurumunun 2023 coğrafi işaret başvurusunda birinci olduklarının altını çizen Masatlı, bu ürünlerin tümüne coğrafi işaret verileceğine inandıklarını ve ilerleyen zamanda tescilli ürün sayısını 100’e çıkarmayı hedeflediklerini anlattı.
Masatlı, kentin kalkınması, yerel üretimin desteklenmesi, turizme katkı sağlanması ile geleneksel bilgi ve kültürel değerleri korumak amacıyla coğrafi işaretlemeyi önemsediklerini aktardı.
Esnaf da coğrafi işaret bekliyor
Antakya’da 3 kuşaktır humus ve bakla üreten Muharrem Çayırcı, dedesi ve babasından sonra işleri kendisinin devraldığını, bu ürünlerin tescillenmesi için yapılan başvurunun kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.
Bu girişimin kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Çayırcı, “Ürünlerimizin tescillenmesi daha önceden de gerekiyordu, geç kalınmış bir durum ama şu anda bunun olması güzel bir gelişme çünkü humusa Halep sahip çıkıyordu. Bu uzun yıllardır bizde olan bir kültür, Antakya’ya özgü. Bu yüzden tescillenmesi bizim açımızdan iyi olacak.” dedi.
Uzun Çarşı esnafından Yunus Bucak, 55 yıldır fırıncılık yaptığını ve işletmesinde yıllardır külçe, katıklı ve ıspanaklı ekmek yaptığını anlattı.
Tescil başvurusunun kendilerini heyecanlandırdığını belirten Bucak, “Özellikle Antakya simidimiz neredeyse 2 asırdır var. Çok geç kalınmış bir girişim, bu yüzden Sayın Valimize müteşekkiriz.” dedi.
Uzun Çarşı’da tepsi kebabı ustası Yusuf Çayır da meşhur tepsi kebabının tescillenmesinin kendilerini mutlu edeceğini ve depremi yaşayan esnafa katkı sunacağını söyledi.
Antakya simidi yapan Abdulgani Dikmen de Hatay’ın lezzetlerinin eşsiz olduğunu ve tescillenmesinin tüm Hataylıları mutlu edeceğini aktardı.