T24 Haber Merkezi
Orta Doğu’da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. Prof. Dr. İlber Ortaylı, İsrail’in Hizbullah’ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan ve Lübnan’ın güneyine yönelik kara harekâtıyla giderek ısınan gündemi değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Ortadoğu içinden çıkılmaz bir cehennemdir ve maalesef kazan yanımızda kaynıyor” dedi. Ortaylı, “Katiyen taraflardan birine entegre olmamalıyız ama her anda ateşe düşmemek için gereken tedbirler alınmalıdır” diye yazdıç
Ortaylı, “Bugün Ortadoğu feci vaziyette ve Arapların düzenli devlet ve orduları yok. Diplomasileri son derece prensipsiz. Aklı başında hiçbir kimsenin tasvip etmeyeceği örgütler işleri yürütmeye kalktılar. Bu da bazı devlet grupları tarafından abartılarak mücadele konusu oldu. Dört asırlık uzlaşma ve barışçı bir düzeni getiren Osmanlı çekildikten sonra bu memleketler rahat yüzü görmedi. Koca kıtanın haritası ABD’de oyun düzeniyle çiziliyor. Bu oynama kolay değil. Gelişen patlamaların kimleri nereye kadar götüreceği belli değil ama iyi yere gidilmiyor” değerlendirmesini yaptı.
““Katiyen taraflardan birine entegre olmamalıyız ama gereken tedbirler alınmalıdır”
“Türk dış politikasının son derece temkinli olması gerekir” diye uyaran Prof. Dr. Ortaylı, “Katiyen taraflardan birine entegre olmamalıyız ama her anda ateşe düşmemek için gereken tedbirler alınmalıdır. Bunun için güneydeki topraklar, Doğu Akdeniz’de hâkimiyetimiz, Rusya ve İran’ın birlikte hareket etmesine karşı da tedbir almalıyız. Halep gibi önemli bir bölgeyi Türkiye’nin kontrol altında tutması gerekiyor. Bunun dışında Şam’da namaz kılmak gibi parlak fikirlerden (!) vazgeçmek gerekir, düşünmemek bile gerekir” görüşünü ifade etti.
“Türkiye taraftarı bir çekince içinde”
Prof. Dr. Ortaylı, şunları kaydetti:
“Ortadoğu içinden çıkılmaz bir cehennemdir ve maalesef kazan yanımızda kaynıyor, tedbir almalıyız. Bu hengamenin içinde Lübnan’ın Trablusşam vilayeti ne güneyinde ne kuzeyindeki etnik gruplarıyla kaynaşması olmayan Türkiye taraftarı bir çekince içindedir. Arap Yarımadası’nın güneyindeki Yemen’in ise her şeye rağmen ne Arap dünyası ne de Yahudilik ile ilgisi yok ama şimdi onu da iç savaşını mahrumiyet içinde yaşadığı için iç savaşa giren ülkenin bir kısmıyla kaynaştırmaya çalışıyorlar. Bu kadar uzakta savaşçı bir politika güden hiçbir Ortadoğu devletinin aslında akıllı bir politika gütmediği ve var olma şansını zayıflattığı çok açıktır. Yemen imparatorlukları yutar; bu çok açıktır.”
Yazının tamamını okumak için .
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı? Orta Doğu’da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail’in Hizbullah’ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail’in Lübnan’ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran’ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan’ın güneyi, İsrail’in kuzeyinde “yerlerinden edilmiş” vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah’tan Litani Nehri’nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD’nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan’da Hizbullah’a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah’a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. TIKLAYIN | Lübnan’da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı TIKLAYIN | Lübnan’da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı’ndan “savaşta yeni aşama” açıklaması TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah’ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı? FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan’da Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah’ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldü Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın, Hizbullah’ın kontrolündeki Dahiye’de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül’de “hedefli bir saldırı” gerçekleştirerek Beyrut’un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. TIKLAYIN | İsrail’in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14’e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı Ardından 27 Eylül’de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu’nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
TIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut’taki İsrail saldırısında öldürüldü TIKLAYIN | İsrail Başbakanı Netanyahu’nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşme vurgusu yaptı, BM’ye “antisemitik safra bataklığı” dedi ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek” açıklamasında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül’de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, “Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah’ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız” dedi. TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak İsrail’den Lübnan’ın güneyine kara harekâtı İsrail ordusu, 30 Eylül’de Lübnan’a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. “Sınırlı, bölgesel ve hedefli” diye olduğu belirtilen harekâtın isminin “Kuzey Okları” olduğu açıklandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. TIKLAYIN | İsrail ordusu kara harekâtı başlattı, Güney Lübnan’a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre çekildi! İran’dan misilleme saldırısı İran, İsrail’in Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail’e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran’dan İsrail’e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah’ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan’ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı “savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır” olduğu belirtilerek, bunun “zamanında” yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran’ın füze saldırısıyla “hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini” savundu. İran ise İsrail’e yönelik füze saldırısının “BM Şartı’nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca” gerçekleştirildiğini belirtti. TIKLAYIN | İran’dan İsrail’e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD’den İsrail savunmasına destek, Netanyahu’dan “Bedel ödeyecek” açıklaması TIKLAYIN | Dünya basını, İran’ın İsrail’e misilleme saldırısını nasıl gördü? |