Aşı reddi artıyor: Halk sağlığı tehlike altında!

Halk Sağlığı Uzmanı Aksakal: Aşı Güvensizliği ve Reddi Halk Sağlığı İçin Tehlike Oluşturuyor

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, son dönemde küresel düzeyde azalan aşı güveni ve artan aşı reddinin halk sağlığına ciddi riskler oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. Aksakal, bu durumun bilimsel kanıtlar yerine kulaktan dolma bilgilere dayanan asılsız iddialarla daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekti.

Uzman, bağışıklamanın, hastalıklara karşı koruma sağlayan bir yöntem olduğunu vurgulayarak, doğal ve kazanılmış bağışıklık olmak üzere ikiye ayrıldığını söyledi. Doğal bağışıklığın hastalık geçirildikten sonra gelişirken, kazanılmış bağışıklığın aşılarla kazanıldığını belirtti. Aşıların bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde kilit rol oynadığını ifade etti.

Çocukluk Çağı Aşılamalarında Aşı Reddi Büyük Tehlike

Özellikle çocukluk çağı aşılamalarında aşı tereddüdünün ve reddinin artmasının toplum sağlığı açısından büyük tehdit oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aksakal, bu durumun kızamık, boğmaca gibi önlenebilir hastalıkların yayılmasına ve salgın riskinin artmasına neden olabileceğini belirtti.

Uzman, aşı reddinin sadece bireysel bir tercih olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, toplum bağışıklığını zayıflatarak ciddi sonuçlara yol açabileceğini söyledi.

Doğru Bağışıklama Programları Hayat Kurtarıyor

Prof. Dr. Aksakal, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre aşı programlarının her yıl milyonlarca hayatı kurtardığını ifade ederek, aşıların toplum bağışıklığını destekleyerek büyük hastalıkların ortadan kalkmasına katkı sağladığını belirtti.

Uzman, aşı konusundaki bilgi eksikliğinin giderilmesi ve aşı reddinin engellenmesi için bilinçlendirme çalışmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, aşıların toplumsal ve bireysel sağlık için vazgeçilmez olduğunu söyledi.

Aşılar Hastalık Yapmaz, Bağışıklık Sistemini Eğitir

Prof. Dr. Aksakal, aşıların hastalıklara neden olduğu yönündeki yanlış algının aksine bağışıklık sistemini eğittiğini belirterek, aşıların uzun vadeli yan etkilerinin bilinmediği yönündeki endişelerin ise temelsiz olduğunu ifade etti. Aşıların dünya genelinde en sıkı denetimlerden geçen tıbbi ürünlerden olduğunu hatırlattı.

Ayrıca, yeni nesil aşı teknolojilerinin bulaşıcı hastalıklara karşı daha etkili ve güvenli koruma sağlama amacıyla geliştirildiğini dile getiren uzman, aşıların hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Related Posts

Yemeden önce dikkat: Renkli dondurmaların görünmeyen tehlikesi

Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cihangir Akgün, hazır dondurmalarda kullanılan katkı maddelerinin çocuklarda dikkat eksikliği, hiperaktivite ve davranış problemlerini tetikleyebileceği konusunda uyardı.

Diyarbakır’da Doktora Satış Kotası Saldırısı!

Doktora Satış Kotası Saldırısı! Diyarbakır’da medikal firma çalışanları, şef asistan doktora saldırdı. 3 kişi hakkında 14 yıl hapis talebi

Koruyucu adımlar ve yeni umutlar

Her demans geri döndürülemez değildir. B12 eksikliği, tiroit hastalıkları, depresyon… Bazı nedenler düzeltildiğinde zihin yeniden açılabilir. Zona aşısı yaptıranlarda demans riski % 20’ye kadar azalıyor. En iyi koruma mı? Egzersiz, sosyallik, kitap, sebze, denge.

Klinik psikolog açıkladı: En yaygın DEHB belirtileri

Klinik psikolog açıkladı: En yaygın DEHB belirtileri

Vazgeçmeyin, doğru tüketin! Tatlıdan sonra kısa bir yürüyüş büyük fark yaratır

Kurban Bayramı’nda akraba ziyaretleri, kalabalık sofralar ve tatlı ikramları kaçınılmaz hale geliyor. Ancak art arda tüketilen şerbetli tatlılar mide problemlerinden kan şekeri dalgalanmalarına kadar pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor. Uzman Diyetisyen Ceren Turan, bayram tatlılarını keyifle yiyebilmek için porsiyon kontrolü, zamanlama ve doğru tercihler gibi birçok önemli detaya dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.